Vurgun yemiş misali gönlüm tutuldu aşka Ciğerimden yanıyorum ben bu defa başka Bu yangın benle ölünceye dek yaşasın varsın Dünyanın o (-en-) son günü sen beni arayacaksın
Bu yangın benle ölünceye dek yaşasın varsın Dünyanın o (-en-)son günü sen beni arayacaksın
Doymadım doyamadım sevmelere seni ben Kimseyi koyamadım yerine yeniden Saymadım sayamadım sensiz geçen yılları Ne inkar ne itiraf bu yalnızca sitem
Zannetme, bir gün geri dönmek değil niyetim ah Hasrete teslim oldum asla gelmeyeceğim Bu yangın benle ölünceye dek yaşasın varsın Dünyanın o (-en-) son günü sen beni arayacaksın
Bu yangın benle ölünceye dek yaşasın varsın Dünyanın o (-en-)son günü sen beni arayacaksın
Doymadım doyamadım sevmelere seni ben Kimseyi koyamadım yerine yeniden Saymadım sayamadım sensiz geçen yılları Ne inkar ne itiraf bu yalnızca sitem
".....Kendisini hiç yalnız hissetmediği nadir anlardan birini yaşadı o anda. Ama bu gel gitler dünyası onun düşünce tarzı olmuştu artık, mecburdu buna. Çünkü yaşam habire kötü sürprizler hazırlıyordu. Bu defa karşısına çıkan bu güzel insan da, tıpkı diğer sahip oldukları gibi yok olabilirdi. Geleceğin bilinmezliğine olan güvensizlik, yine ağırlaştırdı onu. ..... "
Ekmeğimi aşımı, yüreğini paylaştın,
benim için güldün;
için bir buruk,
Göz yaşı döktün
Ne mutlu,
yetmez mi bana?
Şimdi,
her trene binip,etrafa baktığında
duraktaki bir adamı bana benzetiyorsan ve yanıldığında,
Gözlerin bir yerlerde beni arıyorsa,
arasıra gökyüzüne bakıp beni hatırlıyorsan,
Aynı denizdir gördüğümüz Sen'le birlikte;
Seni kenarına götürdüğüm deniz,
Kızıl ufuklara bakıp içleniyorsan,
Çakmaklı yolunda benim gölgemi hissediyorsan,
Urla'ya yolun düştüğünde, içine bir kor düşüyorsa,
kırılmış çömlek parçaları sana bir şeyler fısıldıyor,
elin toprağa değdiğİnde,
Teninde ellerimi hissediyorsan
Ne mutlu;
yetmez mi bana?...
soğuk bir kış günü,
yatağına yatıp ürperdiğinde,
Uzaklardaki beni hatırla,
Tavan'a düşen gölgelerden,
şekillenip sana geldiğimi,
Sen'i nasıl sardığımı
düşün...
Bunları bilmek...
Çok bile
Yetmez mi bana?
Her "Y" harfini gördüğünde beni hatırla,
her vapura bindiğinde bana geldiğin
hani o ilk günü,
ışıl ışıl savrulan Saç'ların,
Dudak'larında o pembe Gülümseyiş'in,
Göz'lerini yazabilmem mümkün değil ki,
-Sen ne kadar da Güzel'din-,
işte O günü hatırla...
Her aynaya baktığında,
Göz'lerinde beni göreceksin!.
Söyle
Yetmez mi bana?
Dünyayı bana verdiğinde,
Hani geri dönmeyip,
yanımda kaldığında,
ben yüreğimi sana verdim...
-Sen benim dünyamı alsan da benden-
ben yüreğimi geri alamadım,
Sen'de kaldı,
bağışla
Hiç kimsenin Sen'i ben kadar sevmediğini,
Yıllarını verip, kalan ömrünü heba etmediğini düşün,
Ege'nin taze balıklarını kızartırken;
Bir Şarkı tuttur,
bizden olsun,
O küçük ve eski evdeki anıları hatırla...
Asla olmasa da bir umut,
Sen'inle öleceğimi bil,
Sen'in aşkınla yandığımı bil,
Sen'i nasıl çılgınca sevdiğimi,