Sayfalar

21 Mart 2012 Çarşamba

Ne çıkar bahtımızda ayrılık varsa...




Beste: Gündoğdu Duran
Güfte: Gündoğdu Duran
Makam: Muhayyerkürdi
Usûl: Semai



Ne çıkar bahtımızda ayrılık varsa yarın
   Sanma ki hikayesi şu titreyen dalların
      Düşen yaprakla biter

Böyle bir kara sevda kara toprakla biter

Ağlama olma mahzun, gülerek bak yarına
   Sanma ki güzelliğin o ipek saçlarına
     Dökülen akla biter
   
Böyle bir kara sevda kara toprakla biter.


"...................
Dünyayı bana verdiğinde,
Hani geri dönmeyip,
yanımda kaldığında,
    ben yüreğimi  sana verdim...
        -Sen benim dünyamı alsan da benden-
         ben yüreğimi geri alamadım,
Sen'de kaldı,
     bağışla"...........

"I have no tears, there is only pain"

8 Mart 2012 Perşembe

8 MART KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN


Sevi Şiiri

Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili

Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak

Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kah çocukça mavi, kah inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil

Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman

Ben senin en çok davranışlarını sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnişini
Haksızlıklar, zorbalıklar karsısında
Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini

Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
Sensin, her şeyin üstünde tutan sevgini

Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...

 Ümit Yaşar Oğuzcan



5 Mart 2012 Pazartesi

Yok olan, kırılan, çömleklerim...

Kapımın ardından
-Urla 2008 sonbahar-




















Neden kırıldınız, siz de mi bana  küstünüz yoksa sevgili çömleklerim; Neden artık ardında yaşayan mutla dolu ben yokum artık, beyaz kapım?...Oysa bir ömür boyu yaşayabilirdim senin ardındaki bu yoksul evde ...Neden solup tükendiniz mis kokulu Urla karafilleri'm?...Siz sadece benim mi idiniz?...Biliyorum kuru bir demet çiçekti sizi soldurup kahreden...