Gün batımı Yavuz peker |
Sayfalar
30 Eylül 2012 Pazar
26 Eylül 2012 Çarşamba
Ölürüm sevdiğim zehirim sensin, Evvelim sen oldun ahirim sensin
Cahildim dünyanın rengine kandım
Hayale aldandım boşuna yandım
Seni ilelebet benimsin sandım
Ölürüm sevdiğim zehirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin
Sözüm yok şu benden kırıldığına
Gidip başka dala sarıldığına
Gönlüm inanmıyor ayrıldığına
Gözyaşım sen oldun kahirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin
Garibim can yıkıp gönül kırmadım
Senden ayrı ben bir mekan kurmadım
Daha bir gönüle ikrar vermedim
Batınım sen oldun zahirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin
Eski ev - Urla Yavuz peke |
Ne kadar duygulu yapmışsın bu türküyü de...Bizleri alıp götürüyorsun yine yüreğimizin, sevdamızın derinliklerine. O sevgiliye dökülür müydü dilimizden bu sözler; gider miydi acaba onun kulaklarına bu sesler, yoksa her zaman olduğu gibi boğazımızda düğümlenir, içimizde mi kalakalırdı acaba?...
Bu ne kadar ağırbaşlı, ne kadar özlenmiş, o kadar sessiz bir avazdır be usta!...
Sanki senin organlarından biri haline gelmiş sazının tellerine, bu kadar içli vurup ne onu ne bizleri kahretmeseydin !...Böyle dizeler dizilmeseydi sazının yanıbaşına...Bizlere ne kastin vardı?...Şimdi bir de terkedip gidiyorsun...
Ağzın, tezenen, yüreğin gelecek kuşaklara her zaman örnek olacak, kılavuz olacaktır....Bu toprakların insanları, sazını ve sesini asla unutmayacaktır!...
20 Eylül 2012 Perşembe
Unutturamaz seni hiç bir şey
19 Eylül 2012 Çarşamba
Unutmadım seni ben
Unutmadım seni ben her zaman kalbimdesin
Aylar yıllar gecti soyle sen nerdesin
Anlaşıldı sen geri dönülmeyen yerdesin
Anlaşıldı sen geri gelmeyeceksin
Unutmadım seni ben her zaman bendesin
Beste: Şekip Ayhan Özışık
Güfte: Müzehher Güyer
Makam: Karcığar
Usûl: Düyek
Seslendiren: Zeki Müren
Çiğli - İzmir Yavuz Peker |
18 Eylül 2012 Salı
Her Akşam Vodka Rakı ve Şarap
sarhoşum ah, düşünmekten
öldüm ben ah, hep sevmekten.
her akşam vodka rakı ve şarap
içtikçe delirir insan olur harab
kurtar beni bundan ne olursun yarab
bitsin artık bu korkunç serap
bittim ben, düşünmekten
yoruldum ah, hep sevmekten...
sarhojum ah sarhojum,
ölmüjüm ben, tut kolumdan,
yok yok git yanımdan,
sevdiğime ihihi gidiyorum ben,
hoyk lan gülüyorum yine, ahaaha biliyorum ihih biliyorum beni kovajak,
kovajak beni, seviyorum ya ne yapayım, seviyorum, olsun olsun sadfklcvmöds
ilişme bana ahhh"
15 Eylül 2012 Cumartesi
Dokunuş
Zamanı ancak sen durdurur, sen geri alırsın...
Bir dokunuş yeter, sadece bir dokunuş...
Kayboldu saymam geçen yılları, çekildi saymam acıları,
Sadece bir dokunuş yeter, ufak bir dokunuş...
yavuz Peker
Şimdi mutlu oldun mu?
Ne ağzımın tadı var ne canda huzur
Gönül nasıl derin bir kederde
Aşkından ümidi kestim hiç olmazsa
Evim şenlensin sohbete gel de
Sen hiç farketmeden kalp kırmadın mı
Merak edip vicdanına sormadın mı
Ne yaptım ben sana bu kadar nihayet
Ben de bir anadan doğmadım mı
Bir daha olmaz
Bin kere tövbe
Kan davası mı bu
Bu nasıl öfke
Perişanım şimdi mutlu oldun mu
Başını yastığa rahat koydun mu
12 Eylül 2012 Çarşamba
Terliğin yalnızlığı
bir gün yüzlü çalsa bu akşam kapımı
ağır ağır aralansa örtüsü yalnızlığın
aşk sesimle desem ona “hoş geldin”,
gün ışısa
ve terlik giyse koyduğum ucuna ayağının
biz bir elma hevesini
bölüşüp yerken birlikte
soğusa yorgun pabuçlar
tozlu teninde paspasın
her şey dışarıda kalsa
yalnızlığımız geride
bir çift terlik
boynu bükük
etiketi üzerinde
gel de sevinsin bu akşam
Elif Şebnem Akal
4 Eylül 2012 Salı
3 Eylül 2012 Pazartesi
Asla vazgeçemem, senden asla
Asla Vazgecemem!
Ah, Gözlerin!
Gözlerin beni benden alan...
Sislerin ardından, buğulu bakan
Ah, Sözlerin.
Sözlerin beni benden çalan
Bir nehir misali, kalbime akan
Asla, asla vazgeçemem, senden asla
Olamam ben sensiz,
Yapamam sevgisiz
Asla, asla vazgeçemem, senden asla
Olamam ben sensiz,
Yapamam kimsesiz
Ah, Saçların!
Saçların alev alev yakan
Rüzgarla savrulup bin ışık saçan
--------------------------------------------------------------------------------
Bir şeyler mi yazsam acaba diye düşündüm...
O kadar çok şey var yazılmış, çizilmiş, o kadar çok şarkı var ki dinlenmiş...Okunmuş şiirler, yazılmış hikayeler o kadar çok ki...Çürümesin, soluk umutlar toprağına canlanır diye diktiğimiz o lale...Kararmasın ilkbaharın o mavi aydınlığı, yıkanmasın son deniz dalgasıyla kumsala çizilen kalbin içindeki o iki harf, yere düşmesin dalından sonbaharda solan o son yaprak, ve kurumasın gözlerimizde dinmeyen yaşlar, yüreklerimizden hiç silinmesin aşkımız diye...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)