Sayfalar

25 Temmuz 2011 Pazartesi

UNUTMA Kİ

Ayakta Ölüm


















=============================================

UNUTMA Kİ

Sen uykusuzluk nedir bilir misin
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı
Gözlerini tavana dikip
Düşündüğün oldu mu bütün gece
Ve bütün bir gün
Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç
Gelmeyince
Seni aramayınca
Ölesiye ağladın mı
Sonra çekilip en koyusuna yalnızlıkların
Ona ait ne varsa
Bir bir hatırladın mı

Sen günden güne erimeyi bilir misin
Dev bir ağacın vakarı içinde ölmeyi
Bir teselli aramayı
Issız parklarda, tenha sokaklarda
Ve bütün bir şehir uyurken uzaklarda
Deli divane yollara düşüp
Yaşlanmış bir köpek gibi
Eskimiş bir gömlek gibi
Atılmışlığını hissettiğin oldu mu
Sevmekten
Günler geceler boyunca yürümekten
Elin ayağın yoruldu mu

Sen yalnızlığın acısını bilir misin
Unutulmak bir hançer gibi saplandı mı sırtına
İçinde kıskançlığın zehirli çiçekleri açtı mı
Bütün gururunu çiğneyip
Sevdiğinin geçtiği yollarda
Bastığı toprakları eğilip öptün mü
Sen çaresizlik nedir bilir misin
Sen yokluk nedir gördün mü
Yanan başını
Duvarlara vurup parçalamak geldi mi içinden
Sen her gün bin defa öldün mü

Böyleyim diye ayıplama beni
Bir gün kendimi
Sonsuzluğun koynuna bırakırsam
Yaralı ve yenik bir asker gibi
Darılma
Unutma ki
Her seven isimsiz bir kahramandır
Unutma ki
İnsan; sevebildiği kadar insandır.

                 Ümit Yaşar Oğuzcan

23 Temmuz 2011 Cumartesi

Ben seni izmircesine sevdim,egecesine, Öylesine masmavi




Ben seni izmircesine sevdim,egecesine,
Öylesine masmavi,
Ben sana ömrümün en güzel Yıllarımı verdim
Efeler gibi.

Kar yağıyor dışarda sobamız sönmüş,
Ellerinle bir çay demle,içim üşümüş,
Ben sana doymadan gün akşam olmuş,
Ört yorganı üstümüze kadınım,dışarda zemheri,
Sokul  da şöyle yanıbaşıma,sarayım seni.

Günler var ki ağzımı bıçak açmıyor,
Ne ben birşey söyliyeyim kadınım,
Ne sen birşey sor.
Hasretin bir nehir olmuş akıyor,
Ört yorganı üstümüze kadınım,dışarda zemheri,
Sokul da şöyle yanıbaşıma,sarayım seni.

                                          Foça'da gün batıyor..                                sadpotter

22 Temmuz 2011 Cuma

Bir gelsen...(Umumi istek üzerine mi diyelim:-) )..Beklenen büyük ihtimal gelmez...Zamanında, gitmezdi zaten;-)

Bir Gelsen

Bir gelsen, ah bir gelsen,
Telefonum bir çalsa,
ekranda 'Canım Aşkım' yazsa
Bilemezsin o anda ne olur;
Durabilir kalbim, arayışın son bulur,
Ah bir gelsen, bir gelsen;
Bana bir kahve içirir misin desen;
Yoluna seriversem  İzmir'in tüm çiçeklerini;
Kapımın ardına, ah bir atıversen kendini;

Tıpkı eskisi gibi;
Atılsan kollarıma hemen;
O güzel mavi gözlerinde erisem, yok olsam
Bana bir yemek yapsan,
Eski bir şarkıyı mırıldanırken,
Gönlünü aşımıza katsan ,
Minicik ellerinle bir tencere dolma doldursan yine,
Taze biberlerinden İzmir'in,

Tüm anıların selamı var gözümün bebeği;
Hiç sönmeksizin yanıyor içimin alevi,
O kadar yoksun ki, gözlerinin okyanusları kadar,
Beni terkettiğinde içimde açılan kör kuyular kadar

Ah bir gelsen,
Dolaşsak tüm koylarını Çeşme'nin
Bir pazar günü Urla'da,
İnsek deniz kenarına
Bana 'bitanem, canım bebeğim' desen,
Önüme tüm güzelliklerini sersen,
Okşasam ipek siyah saçlarını,
 her sabah kollarında uyansam,
Terketse tüm acılar ruhumu,
Ve terketsem kucağında bu alemi;
Ellerinden içsem son suyumu,
Ölsek de hiç ayrılmasak senle;

Ne olurdu çok geç olmasa,
Ve herşey bir hayal, bir hülya olup, donup kalmasa,
Ah bir gelsen, bir gelsen, bir gelsen....

Yavuz Peker

20 Temmuz 2011 Çarşamba

Menekşe gözler hülyalı -Şevval Sam



Beste & Güfte : Yesari Asım ARSOY
Makam: Uşşâk
Usul: Düyek


Menekşe gözler hülyalı
Bakışları çok manalı
Gönül yakıcı o gözler
Meğer ezelden sevdalı

Gel etme eyleme
Aksi söz söyleme
Beni reddeyleme
Canım gülüm hey

Gözümde tüter durursun
Kalbime hançer vurursun
Sevdayı az çok bilirsin
Aşkıma çare bulursun

Gel etme eyleme
Aksi söz söyleme
Beni reddeyleme
Canım gülüm hey

Yatıp dizinde ağlarsam
Gece ve gündüz çağlarsam
Billahi sen de acırsın
Aşkıma matem bağlarsam

Gel etme eyleme
Aksi söz söyleme
Beni reddeyleme
Canım gülüm hey

Mehtaplı gecelerde hep seni andım - Zeki Müren




BESTE Sevim ŞENGÜL
GÜFTE Sevim ŞENGÜL
MAKAM Uşşak

Mehtaplı gecelerde hep seni andım
Belki gelirsin diye boş yere yandım
Yeter sevgilim, yeter çektiğim çile
Belki gelirsin diye boş yere yandım

Asla vazgeçemezsin ondan

Bαzen çok özlersin
"O" uzαktαki insαnı.
Birilerine αnlαtmαyα kαlkαrsın
Kimse αnlαmαz.
Çok insαn çıkαr kαrşınα
Kαlbine girmek için,
Amα sen kαbullenemezsin onlαrı ,
Çevren ne kαdαr kαlαbαlıktα Olsα
Sen "Onu" Özler, yαlnız kαlırsın
Ve sen yαvαş yαvαş kabullenir
Amα αslα Vαzgeçemezsin O'ndαn !!!..

19 Temmuz 2011 Salı

KARA SEVDA!, kaldı mı artık demeyin; vardır, vardır...:-(((...Ve Cem Karaca, İnsanımızın temiz duyguları...Ne güzel ifade edilmiş...


Gezer oldum yar gezer oldum
Kara sevda bu, heder oldum
Düştüm gurbet ellerine
Mecnundan bin beter oldum

Ela gözlü nazlı dilber
Sana yandım ben yazık oldum
Kara sevda bu, melhem ne çare
Lokman neylesin yürekte yara

Hadin turnalar yarime uçun
Alımı çözsün de, kara bağlasın
Geçer oldum, yar geçer oldum
Ben bu candan geçer oldum

Bir ölüm yeğmiş bin ölüme
Ben hergün bin ölür oldum
Kara sevda bu, melhem ne çare
Lokman neylesin yürekte yara

Hadin turnalar, yarime uçun
Alımı çözsün de kara bağlasın
Gezer oldum, yar gezer oldum
Kara sevda bu, heder oldum

Düştüm gurbet ellerine
Mecnundan bin beter oldum
Ela gözlü nazlı dilber
Sana yandım ben yazık oldum

Kara sevda bu merhem ne çare
Lokman neylesin yürekte yara

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Önemli belgelerinizi kaybederseniz; neler yapmanız gerekir. Bilgimiz olsun:-)...

Pazar günü çantam kayboldu; daha açık bir ihtimalle kaşla göz arasında arabamdan çalındı. Kırk yılda bir insan geçer benim arabamı koyduğum yerden, yani enin kapsında. Tenha bir yer ve kör bir sokak, bir yanı olduğu gibi sazlık...Beş dakikalık gaflet ve kapısı açık unutulan bir araba...Netice?. Çantanızı her yerde deli tavuk gibi arıyor bulamıyorsunuz...Bulamazsınız, çünkü o artık yok...Çalındı...
Değişik zamanlarda ve acele yazdığım için, bazı hatalar olabilir yazımda, ama umarım kimsenin başına gelmez diye dilediğimiz bu durumda kalırsanız, bu yazı  faydalı olabilir...
Diyelimki cebinizde beş kuruşunuz da yok...Eliniz kolunuz bağlandı işte. Bankadan alabilecek paranız olsa bile alamazsınız. Çünkü kendinizi ispat edecek nüfuz kağıdınız yok. Bu ihtimali düşünerek, hesabıız olduğu bankadan en az bir memur ile selamlaşıp göz aşınalığınız , arkadaşlığınız olması gerekir...Ve arabanızda her zaman en yakın bankaların bulunduğu mıntıkaya gitme olanaklarınızın olması gerekir. Mesela, arabanızda bu kadar yere gidip gelecek kadar benzin mutlaka bulunmalıdır. Ve yahut, diğer ulaşım olanaklarından yayarlanacak kadar paranız. Bunun için evinizde unutmayacağınız bir yere bir miktar para kayun ve bunu asla kullanmayın. Kullanmaya mecbur olursanız; eksik paranızı en kısa zamanda tamamlayın.
Evet, en kısa zmanda bankaya ulaştınız. para çekerken selamlaştığınız veya arkadaşınız olan memurdan yardım isteyin. Size hesabınızdan para verecektir...( çantanızı çok uzak yerlerde kaybederseniz, sanırım karakol yardım edebilir- bu henüz başıma gelmedi; tecrüben yok; ama muhtemeldir;-), sürpriz olmaz, o zaman neler yapılır, başıma gelirse eğer anlatırım).
Bankadan paranızı aldınız diyelim. Ben 350 lira çektim, il etapta yemek yedim hemen ve yetti, fazlası ile de  harçlık kaldı.
1-Önce fotoğrafçıya gidin, vesikalık resim çektirin, diğer işler için de yedek olarak fotoğraf sayısını bol tutun. Pasaport işleri için biometrik fotoğrafı çektirmeyi de bu arada halledebilirsiniz, fazla ektra bir masrafa girmeden :-)...
2-Eğer yakındaysanız, bağlı bulunduğunuz muhtarlığa gidip, nüfus cüzdanı çıkarabilmek için imza ve mühürlü bir belge doldurun. ^lira civarında bu belge ve iki fotoğraf gerekiyor. Fotoğrafları yeni çantanızda iyi bir yere koyun:-)...Birini yanınızda nüfus idaresine getireceksiniz ve aynı fotoğraf olacak...
   devamı gelecek:-) işim çıktı şimdi...
...Devam edeyim...Nüfus memurluğuna giderken tercihan beğlı bulunduğunuz şubeye gidin...Yanıızda muhtarlık ikamet kağıdı da yeterli gelmiyebiliyor sanırım...Sizden ikametiniz yazılı olan bir fatura ve ya belge falan istiyorlar...Benim imdadıma eve su abonesi olmak için yaptığım müracaat kağıdı yetişti...O kağıt olmasaydı bu gün halen" yaşar yaşamaz" pozisyonunda kimliksiz dolaşan biri olacaktım herhalde:-).
Allahtan her ihtimale karşı yanıma almıştım...Siz de bulundurun giderken nüfus dairesine benzeri bir fatura v.s...Adresiniz bulunsun üzerinde...Ve çantanızın veya evraklarınızın kaybolduğu - çalındığı ile ilgili polis tutanağı mutlaka bulunsun yanınızda isteniyor. Eğer çaldırdıysanız 50 lira ceza kesilmiyor. Fakat kaybetti iseniz; 50 lira kaybetme cezası ve 5 lira da cüzdan bedeli ödüyorsunuz.
yarın sabah erkenden Aliağa ilçesine gideceğim.sonra devam edeceğim.....
....Nereden emekli olduğunuzu ve kadronuzu derecenizi bildiren kart 2010 tarihinden beri verilmiyormuş. Eğer gerek duyarsanız, SKK da bir kağıt alabilirsiniz ve devlet memuru iseniz; bu yeşil pasaport için de gerekli...
Ehliyet için 40 lira gibi bir parayı ( emniyet kasasına)yatırmanız gerekli. Ayrıca son nalinizle çekildiğiniz biometric iki fotoğraf; gerekli. Bir de parmak izi için iki fotoğraf gerekli...parmak izi digital ortamda alındığından; eliniz mürekkeplenmiyor ve fotoğrafınızla birlite, her parmağınız teker teker zapta geçiyor...Bu parmak izi vesikasının aslını size veriyorlar ve eğer pasaport alacaksanız orada da geçerli...Bu iş için ücret gerekmiyor...
Ehliyet için 1- Yeni ve birbiririnin aynı 2 fotoğraf( Ben biometric olarak çektirmiştim; oldu) .2- iki adet nüfus kağıdı fotokopisi (geçen sefer ki kaybettiğimde sağlık raporu istemişlerdi; bu defa istemediler...Ve kan grubunu doğrulatıyorlar...Bence önemli bir konu hali ile. Bunu bilmiyorsanız mutlaka tahlil yaptırıp öyle yazdırmalısınız ehliyetinize...Eğer ehliyet,i aldığınız il İstanbul, ankara gibi büyük bir il ise; bir kaç gün sürüyor bu işlem...Ben İzmir de idim ve kaydın gelip ehliyetimi alabilmem üç gün sürdü...Teknolojinin ilerlemesi ve net ağının bürokratik işlemlerde çok fazla hız kazandığını kabul etmeliyiz...
Ruhsat için meşhur EK1 formu isteniyor. Neredeyse standarta binmiş bu evrak takipçiler tarafından 20 liraya dolduruluyor...Yalnız bunu doldurmadan önce polise arabanızı plakasını bildirerek, arabanıza ait  bir çok özellikleri içeren bir evrak almanız gerek..Ek1 buna göre dolduruluyor . Bir de eğer kayboldu ise sigorta poliçe kopyası çıkaracaksınız sigortacınızdan. Ve de polis'in veya jandarmanın tuttuğu Kayıp - çalıntı tutanağı burada da gerekiyor..Bu arada eğer arabanızla hereket ediyorsanız, trafik polisine yakalanmamanızı öneririm. Çünkü, ruhsatınız olmadan yola çıktığınız için; arabanızı bağlıyabilirler, "görüntü" denen muayeneye, arabanızı sokamazsınız (TÜV) ve işleriniz berbat olabilir...Eğer sizi denetleyen polis; duruma inanırsa ne ala...İnanmazsa; işiniz Allah'a kalmış...1-Sigorta poliçe kopyası, 2-Polis çalıntı - kayıp tutanağı ve 3- EK1 "görüntü" denen (TÜV) kağıdı yeni ruhsatınız için yeterli. Eğer vizeniz doldu ise TÜV muayenesine sokacaksınız aracınızı...Görüntü içğin ücret gerekmiyor...Ama rusat için 117 lira gibi bir ücret ödüyorsunuz...
Bana aynı günde," bir saat sonra gelin" deyip verdiler ruhsatımı. Bürokrasi bazı konularda hız kazanmış görünmektedir...
Şimdi nüfus kağıdım; ehliyetim, ruhsatımve eneklşi kağıdım elimde...Kredi kartlarım henüz yok...Bankadan nüfüs kağıdımla sıraya girip çektiğim para ile idare ediyorum. Bankomatları kullanmaya daha sıra gelmedi....Eğer sorunuz var ise bilgim dahilinde ise yorum kısmına da yazabilirsiniz...Eğer yanılgı ve eksikbilgilerim bvar ise özür dilerim ve tmamlarsanız sevinirim...