Sayfalar
14 Ocak 2012 Cumartesi
7 Ocak 2012 Cumartesi
Sanıyorum artık yazamıyacağım...
Edit (30 0cak2012) : Az biraz zaman gerek yazmak için sanırım:-). Kimseyi boşuna sevindirme gibi bir niyetim yok
The Animals - House of the Rising Sun (1964)
Eric Burdon - vocals
Alan Price - keyboards
Hilton Valentine - guitar
Chas Chandler - bass
John Steel - drums
there is a house in new orleans
they call the 'rising sun'
and it's been the ruin of many a young poor boy
and, god, ı know ı'm one
my mother was a tailor
sewed my new blue jeans
my father was a gamblin' man
down in new orleans
now the only thing he ever needs
ıs a suitcase and a trunk
and the only time he's satisfied
ıs when he's on a drunk
oh, mother tell your children
not to do what ı have done
spend your lives in sin and misery
ın the house of the rising sun
with one foot on the platform
and the other foot on the train
ı know he's back to new orleans
to wear that ball and chain
well there is a house in new orleans
they call the 'rising sun'
and its been the ruin of many a young poor boy
and god, ı know ı'm one
The Animals - House of the Rising Sun (1964)
Eric Burdon - vocals
Alan Price - keyboards
Hilton Valentine - guitar
Chas Chandler - bass
John Steel - drums
there is a house in new orleans
they call the 'rising sun'
and it's been the ruin of many a young poor boy
and, god, ı know ı'm one
my mother was a tailor
sewed my new blue jeans
my father was a gamblin' man
down in new orleans
now the only thing he ever needs
ıs a suitcase and a trunk
and the only time he's satisfied
ıs when he's on a drunk
oh, mother tell your children
not to do what ı have done
spend your lives in sin and misery
ın the house of the rising sun
with one foot on the platform
and the other foot on the train
ı know he's back to new orleans
to wear that ball and chain
well there is a house in new orleans
they call the 'rising sun'
and its been the ruin of many a young poor boy
and god, ı know ı'm one
Eric Burdon -2011 |
6 Ocak 2012 Cuma
Çok teşekkür...
Sevgili dostlarım, gerek telefonla, gerek internet aracılığı ile bana geçmiş olsun diyen, yol gösteren, yardımcı olmak isteyen, olan vefalı
dostlarm...Hepinize çok teşekkür ediyorum.
Bu gün biraz kalktım ve bu yazıyı yazıyorum sizlere. Başımın dönmesi dünkü kadar değil, ama belirgin bir azalma da yok. Önümüzdeki günlerde hastaneye gidebilmeyi umuyorum...Sevgilerimle....
"Enerji yitimi, yorgunluk, bitkinlik
Enerji yitimi depresyonun karakteristik özelliklerinden birisidir. Depresyonlu kişiler halsizlikten, yorgunluktan, takatsizlikten, bitkinlikten, güçsüzlükten ya da kolay ve çabuk yorulmadan yakınırlar.
Enerji yitimi hastanın her hangi bir işe başlamasını güçleştirir. Her hangi bir işe başlasa bile hasta eskisine göre çabuk yorulur ve bitmeden işi bırakmasına yol açar.
Depresyon şiddeti arttıkça yorgunluk süreklilik kazanır ve en ufak etkinlik bile ancak büyük bir çaba harcanarak yapılabilmeye başlanır. Bazı hastalar kendilerini bütünüyle tükenmiş gibi hissedebilirler; bu nedenle sürekli yatan hastalara rastlanabilmektedir.
Prof. Dr. Erol Özmen"
Ve kansızlık, kilo kaybı...Aşırı stresin ve düzensiz yaşamın doğal sonucu...TÜKENME...
Bu gün biraz kalktım ve bu yazıyı yazıyorum sizlere. Başımın dönmesi dünkü kadar değil, ama belirgin bir azalma da yok. Önümüzdeki günlerde hastaneye gidebilmeyi umuyorum...Sevgilerimle...
"Enerji yitimi, yorgunluk, bitkinlik
Enerji yitimi depresyonun karakteristik özelliklerinden birisidir. Depresyonlu kişiler halsizlikten, yorgunluktan, takatsizlikten, bitkinlikten, güçsüzlükten ya da kolay ve çabuk yorulmadan yakınırlar.
Enerji yitimi hastanın her hangi bir işe başlamasını güçleştirir. Her hangi bir işe başlasa bile hasta eskisine göre çabuk yorulur ve bitmeden işi bırakmasına yol açar.
Depresyon şiddeti arttıkça yorgunluk süreklilik kazanır ve en ufak etkinlik bile ancak büyük bir çaba harcanarak yapılabilmeye başlanır. Bazı hastalar kendilerini bütünüyle tükenmiş gibi hissedebilirler; bu nedenle sürekli yatan hastalara rastlanabilmektedir.
Prof. Dr. Erol Özmen"
Ve kansızlık, kilo kaybı...Aşırı stresin ve düzensiz yaşamın doğal sonucu...TÜKENME...
5 Ocak 2012 Perşembe
Tekrar Bana Dönsen
Usul: Düyek
Beste ve Güfte: Zeki Müren
Solist: Mine Geçili
tekrar bana donsen
yine beni sevsen
kalbimde sen
aşkımda sen
ne olursun bana
sevgilim desen
ey sevgili bil ki gam yemezdim
yolunda bile ölsem
kalbimde sen
ruhumda sen
ne olursun bana
sevgilim desen
Başım dönerken, yataktan kalkıp, biraz da aceleyle bu şarkıyı blogumda göreyim dedim...Önemli işleri severiz ya ( bu da önemli işmiş :-) )
...Aklıma takılmıştı ne zamandır, bu kısa ama o kadar da güzel şarkı...O'nun blogumda bulunmasını istiyordum...Geçmişin yaşanmışlıklarını; o temiz dileklerle geleceğe taşımak isteyen dizeler, müziğin içinde çok daha fazla anlam kazanıyor yine..Her zaman olduğu gibi, aşkın vazgeçilmez buruk yüzünü bu şarkıda da görüyoruz...Şarkıdaki dilekler ve yakarış; asla gerçek olmayacak; besteci bunu hissettiriyor...makamından, sözlerin ve seslerin dizilişinden, açıkça anlaşılıyor...
Ustanın elinden tutulmazmış..Zeki Müren'i saygı ile anıyoruz...
...Ve Can Baba dan bir şiir, bu şarkıyı besteleten duyguları açığa çıkaran, bir zamanlar, birbirlerine sımsıkı kenetlenmiş sevgililerin, hangi özlemle yandıkları ve "çaya şeker alır mısın" diyen o sesi duyup, aşkı doyasıya yaşadıkları, ama her aşkın sununda olduğu gibi bir şekilde kopuşları...
Yalnızlığa dayanırım da...
Yalnızlığa dayanırım da,
Bir başınalığa asla
Yaşamak hoş değil, duvarlara baka baka
Bir dost göz arayışıyla,
Saat tıkırtısıyla... Korkmam..!
Geçinip gideriz biz mutluluğa,
Ama;
"Günün aydın,
akşamın iyi olsun"
Diyen biri olmalı,
Bir telefon sesi çalmalı,
Ara sıra da olsa kulağımda...
Yoksa, zor değil, hiç zor değil,
Demli çayı bardakta...
Karıştırıp, bir başına yudumlamak doyasıya.
Ama:
"Çaya kaç şeker atarsın?"
Diye soran bir ses olmalı ya
Ara sıra..!
Can Yücel
ULUSAL OLMADAN ULUSLARARASI OLUNAMAZ...
Hastayım...Başım çok dönüyor,doktora gittim, bi sürü tetkik dedi, şimdi bir yere gidemem...Tansiyonum normal çıktı, ilacımı aldım, yatıyorum... gerisini ben bilemem:-)
İki gündür arıyordum, eskilerden kalan, ama bulamadığım bazı "Yazı" 'lar vardı...Onları buldum, çok lazımmış gibi...Ellerim kırılsaydı da, bulmaz olaydım!...Silinmemiş bir yerlerde kalmışlar!...Okumaya başlayınca hasta oldum, yatıyorum...Ne kadar sakat, muzur iş varsa beni otomatik olarak arar, bulur zaten. Arıza bende herhalde artık diyorum...
Bir sürü başka neden de var diye düşünüyorum, ama tetikleme diye bir kavram var ya hani :-)...Tetiklendik!...Şimdilik bilincimiz yerinde....
....İnşallah bunu da sıyırırız...Üzerimizde gerçek dostlarımızın duası, enerjisi var ne de olsa...
Bir sürü başka neden de var diye düşünüyorum, ama tetikleme diye bir kavram var ya hani :-)...Tetiklendik!...Şimdilik bilincimiz yerinde....
....İnşallah bunu da sıyırırız...Üzerimizde gerçek dostlarımızın duası, enerjisi var ne de olsa...
Bu fotoğrafa "Geldiğin vapurla hasretin döner" Adını koyalım.. "Gittiğin yağmurla gel"adlı şarkıda geçen bir dize... |
2 Ocak 2012 Pazartesi
Dinime küfreden bari müslüman olsa...
Yaptıklarınızı eleştirenler; beğenmeyenler, sizi iğneleyenler, sütten çıkmış ak kaşık
gibi, masum rollerinde, insanüstü hatasız varlıklarmış
gibi habire konusurlar, saldırgan bir tutumdur dertleri, yaralamak, üzmektir...Kalp kirmak
istemezsiniz,"hadi oradan" demek istemezsiniz ya da istersiniz de
demezsiniz, , belki bir gun kendileri dev aynalarindan yansıyan görüntülerinin ve yalanlığın farkına varır da "ben neyim" diye düşünürler umudunu taşırsınız içinizde ya
da "bana ne" dersiniz.
Olduğundan farklı görünen,bana başka, sana başka gösterenlerin, görünenlerin yaptıkları gün gelir ayaklarına dolanır...Bu kişlikteki insanlar her yerde karşımıza çıkıyorlar ve iki günlük dünyamızı da zehrediyorlar..."Allah ıslah etsin" derler, ama, asla ıslah olmazlar...Çünkü kendilerini de inandırmışlardır hatasız, günahsız olduklarına...Bir gün maskelerini yere düşürünce ve yahut tökezlediklerinde anlaşılır gerçekler, "ben ne yaptım yaa" demeden terk-i dünya etmemişlerse şayet...
Gizli hamile kalan aşikare doğurur:-)...
Olduğundan farklı görünen,bana başka, sana başka gösterenlerin, görünenlerin yaptıkları gün gelir ayaklarına dolanır...Bu kişlikteki insanlar her yerde karşımıza çıkıyorlar ve iki günlük dünyamızı da zehrediyorlar..."Allah ıslah etsin" derler, ama, asla ıslah olmazlar...Çünkü kendilerini de inandırmışlardır hatasız, günahsız olduklarına...Bir gün maskelerini yere düşürünce ve yahut tökezlediklerinde anlaşılır gerçekler, "ben ne yaptım yaa" demeden terk-i dünya etmemişlerse şayet...
Gizli hamile kalan aşikare doğurur:-)...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)