Sayfalar

10 Aralık 2011 Cumartesi

Perdelerin gözleri

Son iki yıldır, gündüz vakti içerde ışık yakarak yaşadığım odadan bir bölüm...Perdelerim, Urla'daki evimden gelmişti...Bir yüzü dışarıda küçük bir beton bahçeye bakardı. Şimdi denize bakıyor...Bir yüzü de, mutluluğuma bakardı; bana anlatacağı o kadar çok şey biriktirmiş ki...

Perdelerin de gözleri, ve aklında tuttukları nice sırlar vardır...Sessizce saklarlar onları, uzun ve uykusuz gecelerde, bazan istediğiniz zaman; gözlerinizi onlara  diktiğinizde fısıldamaya başlarlar, bazan da arsız çığlıklar atarlar; üzerinize çökerlercesine, tokatlarcasına, acımasızca...Dinlemekten kaçamazsınız. Kaçmayacakssınızdır da...
Sadece size anlatırlar gördüklerini; merak etmeyin...

Dışarıdan nihayet sızmaya başlayan gün ışığı, neredeyse hiç bir şey yapmadan yorgun düşülmüş bomboş geçen bir günü daha sona erdirir...Yavaşça söyledikleri ninniler, motiflerin ipeksi kavislerindeki şekillerle bir olup, sevimli ama uğursuz bir günün sabahında, ürkütücü bir rüya alemine yolcu ederler beni...

Bu tekrarın sonsuza kadar gideceğinden de şüphem yok...Sonsuz bir bekleyişin; onulmaz bir umut kısır döngüsündeki ödevleri küçümsenemeyecek kadar büyüktür  bu perdelerin...Değişik bir dekor olmasını da istemezdim doğrusu...Kendime yaptığım büyük bir haksızlıkmış gibi görünen bu karanlık ve koyu gölgeli yaşam, aslında, yaşanılması ve ulaşılması imkansız güzellikteki bir aleminin kapılarını açar bana...Sanki denizaltı dünyasının esrarengiz güzelliği sinmiş gibidir etrafa...

İzmir'e gidip tarihi Kemeraltı'ndan aldığım kırık görünümlü mavi camdan yapılma tavan lambası tamamlar bu esrarlı dekoru...Enginliğin, sonsuz güzelliğin,göklerin ve denizlerin rengidir mavi...Çok eskilerden kalma, kendi yaptığım bir çömlek, içinde en az perdeler kadar hatıra saklayan kurumuş çiçekler ve ah o masam...

Dilleri olsa da konuşsa deriz ya; onları duymuyorsanuz, gerçekten sağırsınız demektir...Ve vazoya yaslanmış, üzerindeki tahtalarda, bezlerde, tonlarca anı saklı yarım bir gemi, uzak ülkelerin denizlerinden, yarım kalan kaderleri, kırık yaşamları taşır durur yanı başıma; ve bu yükler de benim olur, bütünler beni...
Ayrıntı



















Yavuz Peker

Hiç yorum yok: