Derdi bana sen tattırdın
Dert üstüne zulüm yaptin
Sanki beni sen yarattın
İsyan eden kalbimi biraz olsun duy yeter
Aska susayan gönlümü seveceksen sev yeter
Feryat eden kalbimi biraz olsun duy yeter
Aska susayan gönlümü seveceksen sev yeter
Koşturdun hep yillar boyu
Pesinde hergün beni
Ağlattın hiç güldürmedin
Bu yaralı kalbimi
İsyan eden kalbimi biraz olsun duy yeter
Aşka susayan gönlümü seveceksen sev yeter
Feryat eden kalbimi biraz olsun duy yeter
Aşka susayan gönlümü biraz olsun sev yeter
Nerdeee duyacak!... O yürekler eskilerde kalmış artık...Kimse duymaz feryatlarını; acıları değil dindirmek, oralı bile olmazlar...Sen çığlıklarına devam et Kamuran hanım...:-)...
Müslüm Baba da söylüyor ama bazılarını daha fazla ürkütmeyeyim dedim...Eh herhalde, batılı yanımız ağır basıyor ...Seçkinci yanımız da eklenince..."Arabesk " -varoşların inlemeli şarkıları - damgası vuruluveriyor:-)..Anında "Kamyoncu şarkıları" arasında koyarak da kategorize edebilirler bu şarkıyı da..Ama Amerikan zencilerinin oluşturduğu acı dolu "bues" leri elinde viski kadehleri ile dinlemeyi ihmal etmez; kendilerine zevklerindeki seçkinliği konduruverirler...Ama sıra ülkemize gelince, özellikle "arabesk" tarzı söyleyen de dinleyen de, seviyesiz ve zevksizler arasında yer alıyor:-)... Halk müziği "avami", TSM ise, saray müziğinin devamı oluyor...Örnekler çoğalabilir. Kısa bir yazı ile anlatılması kolay değil.
Derin bir spontan duygusallıkla bestelenip söylenen bir zamanların bu şarkısı, bazılarınca bir müzik bile değildir:-)...Allah onlara böylesi şarkılar dinletmesin mi diyelim:-)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder